Başbakan Erdoğan’ın üniversitelerde hükümete yönelik protestoları af ile geri dönen öğrencilerin örgütlediğini ve bu nedenle yeni yasa hazırlanacağını söylemesinin ardından Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından TBMM`ye gönderilen yasayla YÖK yasasında köklü değişiklikler yapılıyor. TBMM’ye gelen düzenleme ile “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yetki alanlarında birçok değişiklik öngörüyor.
Tasarı kabul edilirse YÖK yasasında şu değişiklikler yapılacak:
1. Doçentlik yetkisi YÖK’e devrediliyor
Yeni oluşturulan tasarı ile hükümet, doktora denkliği ve doçentlik konusunu bağımsız bir kurul olan Üniversiteler Arası Kurul’dan (ÜAK) devralınarak YÖK’e bırakılıyor. Kimlerin doçent olacağına yeni tasarı ile beraber YÖK karar verecek. Yapılan yeni düzenleme ile muhalif isimlerin doçent ve profesör olmalarının önünün kesileceği ihtimalini doğuruyor. Tasarıyla doktoralar konusundaki denklik ÜAK’dan alınıp YÖK’e devrediliyor.
2. Vakıf üniversitelerinin Mütevelli heyetini YÖK belirleyecek
Vakıf Üniversiteleri’nin mütevelli heyetini belirleme yetkisi YÖK tarafından devralınıyor. Mütevelli Heyeti, YÖK Genel Kurulu’nun 2/3 çoğunluğuyla onaylanarak seçilecek. YÖK’ün 21 üyeden oluştuğu dikkate alındığında vakıf üniversitelerinin mütevelli heyet üyeleri YÖK’te 14 üyenin oyuyla seçilebilecek. Bu durum Koç ve Sabancı dahil üniversite kuran isimlerin YÖK istemediği takdirde mütevelli heyeti dışında kalmaları sonucunu doğurabilecek. Tasarı ile birlikte ayrıca YÖK’ün vakıf üniversiteleri üzerindeki iktidarı da genişletiliyor. YÖK’e ayrıca idari ve akademik konularda Vakıf Üniversitelerine yaptırım uygulama yetkisi de veriliyor. Yeni tasarı ile birlikte YÖK’ün denetimine aynı zamanda Mali açıdan denetleme de ekleniyor.
3. YÖK, araştırma alanlarını kendi belirleyecek
YÖK, üniversitelerin öncelikli araştırma alanlarını kendi belirleyecek ve üniversiteyi istediği alanda çalışma yapmaya zorlayabilecek. Bu düzenlemeyle birlikte YÖK’ün vesayetçi yetkilerinin arttırılması üniversitelerin bağımsızlığını zedeleyebileceği endişesini de beraber getiriyor.
4. Profesörler ve doçentler hem devlette hem özel üniversitede çalışamayacak
YÖK’ün, vakıf üniversitelerini hem eğitim, hem de mali açıdan denetleyecek tasarı ile yapılacak başka bir değişiklikle de devlet üniversitelerinden vakıf üniversitelerine öğretim elemanı görevlendirilmesi kısıtlanacak. Ayrıca öğretim elemanları yurtdışı görevlendirmelerinde YÖK ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın görüşünü alarak belirleyeceği öncelikli alanlarda araştırma yapacak.
5. Tıp Fakülteleri Sağlık Bakanlığı’na bağlanıyor
Tasarıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir Sağlık Bilimleri Enstitüsü kurulması öngörülüyor. Türkiye’deki tüm tıp fakülteleri üzerinde tasarruf yetkisine sahip olacak. Enstitü istediği doçent ya da profesörü istediği tıp fakültesine gönderip, tıp fakülteleri arasındaki kadrolarda oynama yapabilecek.
Türkiye’deki tüm tıp fakülteleri üzerinde tasarruf yetkisine sahip olacak olan bu enstitü bir anlamda ‘Sağlık YÖK’ü gibi hareket edecek.
6. ‘Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ kurulması planlanıyor
Tasarının 35. maddesinde ‘Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ kurulması planlanıyor. Tasarı bu üniversite için YÖK kanunundan aykırı olarak bir de mütevelli heyeti kurulmasını öngörüyor. Mütevelli heyetinin ise Sağlık Bakanı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Rektör, Bakanın seçeceği bir üye ile Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen profesör unvanına sahip bir üye olmak üzere, toplam beş üyeden oluşacağı belirtiliyor.
7. Öğrencilikten atılma geri getiriliyor
3 yıl önce kaldırılan üniversiteden atılma uygulaması da yeni yasa taslağı ile geri geliyor. Öğrenciler, iki yıllık önlisans programları 4 yıl, dört yıllık lisans programları 7 yıl, beş yıllık lisans programları 8 yıl, altı yıllık lisans programlarını da 9 yıl içinde bitirmek zorunda olacak.
Yanıt bırak